Hikmet Çetinkaya "bir beyaz gecede" kaybolmuş kadınları, sokak çocuklarını, çocuk fahişeleri, ayyaşları ve uyuşturucu bağımlılarını anlatıyor bu kitabında... Dünyanın iki ayrı ülkesinden, Türkiye ve Amerika’dan insan portreleri çiziyor... Türkiye’den genelev ve pavyon kadınları... İsimleri Yaprak, Tuba, Necla, Hatice, daha niceleri... Umursamazlıkları umarsızlığa dönüştüğünde, yaşamanın önemini birden anımsadıklarında, bölük pörçük dökülüyor sözcükler ağızlarından. Unutulmaması gereken, yazgıları ne olursa olsun, yüreklerinde kadınca bir duyarlık taşıdıkları... Yeni Dünya’dan, New Orleans’tan ise sokaklarda yaşayan çocuk fahişelerin sesini taşıyor bizlere Çetinkaya... Dean, Michael, Mary, Peter ve diğerlerini anlatıyor... Sokaklara atılmış, toplum dışına itilmiş, sadece yaşamak için ya da iki lokma ekmek için ya da bağımlı kılındıkları uyuşturucu için küçücük bedenlerini satan çocukları... Her şeyden çok bir parçacık sevgiye, insanca bir dokunuşa ihtiyacı olan kimsesiz çocukları.. Bu insan öykülerini okurken derinden sarsılacaksınız...