Öyküsel Duygusallık
Öyle kentler var ki, insanların insanlarla anlaşmasında köprü görevi yapıyor. Öyle kentler de var ki, sanki susuz bırakılmışlar, kuruyorlar. Anlamsızlaşmışlar.
Kentlerin kimilerinde "kentçilik", "uygar yaşam", "doğal çevre" gibi kavramlar asla tartışılmıyor, tartışılamıyor. Kimilerindeyse, insanların birbirlerini anlamamasından doğan karmaşıklık, uğultu olup kulaklarda çınlamakta. Bizzat insanları tarafından iğdiş edilmiş, kısır kentler bunlar. Bir de bakıyorsunuz ki, geçmişle şimdiyi uzlaştırmamak için her önlem alınmış....