Bir kalem, iki ülke, üç dil, dört şehir, yedi kitap...
Türkçe, Kürtçe, Fransızca... İstanbul, Bodrum, Siverek, Paris...
Delibozuklar Çiftliği, Ah Vre Sevda!, Râna, Mühtedi, Saint-Michel’in Develeri, Neydi Suçun Zeliha...
Sultanahmet, Siverek Tılgani Köyü, Turgutreis, Paris Sorbonne Meydanı. Ağalık, beş parasızlık, kalem ve silah, konaklar ve ucuz öğrenci odaları, kavruk topraklar ve yelkenliyle aşılan denizler... Bu bir arada anılması zor kelimeleri, aynı cümle içinde kullanabilme fırsatı veriyor Gürmen’in yaşamı...
Osman Necmi Gürmen, İmparatorlukla Cumhuriyetin, Anadolu’yla Avrupa’nın, Siverek’le Paris’in, kurşunla kalemin, yoklukla varlığın, engin denizlerle kıraç toprakların, her an ölmekle hiç ölmeyecek eserler bırakabilmenin aynı vücutta varlık bulduğu bir insanlık atlası gibi...
Ömer Sercan neredeyse bir asırlık bu renkli hayat hikayesini anlatırken, bir defineci titizliğiyle kitapların ve tarihin kılavuzluğunda keyifli bir yolculuğa çıkarıyor bizi...