Yirminci yüzyılın en büyük psikanalisti kabul edilen Sigmund Freud bu eserinde inancın insan yaşamındaki rolünü, bizim için ne anlama geldiğini ve bir tür olarak neden ona doğru eğildiğimizi araştırdı.
Freud, yüzyılın başlarında inançları psikanalitik olarak düşünmeye ve yazılarında tartışmaya başladı. İnançların kökenini açıklamak için baba merkezli psikolojik konseptleri kullanmıştı. Bir Yanılsamanın Geleceği, bu yaklaşımı "medeni" inançlara doğru genişletti ve böylece psikoloji ve din arasında bir bağ kurulmasına yardımcı oldu. Freud'un geliştirdiği ilişki konsepti o zamandan beri ağır ateş altında kalsa da Freud'un böyle bir ilişkiyi oluşturmak için yaptığı öncü çalışmalar, dini çalışmalara da kalıcı katkılar sundu.
“Bir Yanılsamanın Geleceği”, Freud'un inançları psikanalitik olarak yorumlanmasını anlatır ve onun yaşam boyu süren bir düşünce modelinin doruk noktasıdır.