"Hoşça bak zatına kim, zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dide-i ekvân olan âdemsin sen" -Şeyh Gâlib- Genelde İslâm düşüncesinde, özelde ise tasavvuf felsefesinde insanın konumu ve çeşitli yönleriyle incelenmesi büyük bir ehemmiyet arzeder. Zira Allah Teâlâ ile kulları arasındaki irtibatın sağlanması, Peygamberler ve onların varisleri aracılığıyla gerçekleşmiştir. Tasavvufi düşüncede üzerinde en çok durulan konulardan biri, belki de en önemlisi kanaatimize göre varlığın yaratılış sebebi ve gaye varlık olarak nitelendirilen insân-ı kâmil mevzuudur. Bu çalışmada mutasavvıfların eserlerinden, geleneksel ve çağdaş literatürden istifade ederek, öncelikle kavramsal çerçeveyi oluşturan insan ve kemâl kavramları, insân-ı kâmil kavramı ve diğer inanç sistemlerinde insân-ı kâmil ile ilgili kavramların anlam alanları tahlil edilmiştir. Ayrıca çalışmamızın temelini oluşturan tasavvufi bir kavram olarak insân-ı kâmil, insân-ı kâmil ile ilgili temel kavramlardan olan tenezzülât-ı seb’a, etvâr-ı seb’a, Hakîkat-i Muhammediyye, kâmil tabiat ve Hakîkat-i Muhammediyye, kâmil tabiat ve insân-ı kâmil, a’yân-ı sâbite, kelime, kutub, halifetullah, hâtemü’l-evliyâ, insân-ı kâmil-Allah münasebeti, insân-ı kâmil-Kur’ân-toplum ve kâinat münasebeti gibi çeşitli konular incelenmiştir. Değerlendirme ve sonuç kısmında ise, çalışmada elde edilen bazı önemli tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.