“Zamanımızın en büyük yazarı.” —GYÖRGY LUKÁCS
Maksim Gorki’nin başyapıtı olan Ana, 20. yüzyıl başlarında Rusya’nın büyük değişimlere gebe bir döneminde geçer. Zorluklar içinde hayatına devam eden ve haksızlık karşısında hep başını eğmiş olan Pelageya Nilovna, kocasının ölümünün ardından oğlu Pavel’le bir başına kalır. Delikanlı ise, annesinin aksine, haksızlık karşısında susulamayacağını savunmaktadır. Pavel’in devrimci faaliyetlerini başta korku ve endişeyle karşılayan “Ana”, zamanla bu mücadeleye kendisi de katılacak ve susmakla, boyun eğmekle geçen yılların ardından, kendine yepyeni bir kimlik inşa edecektir.