Şair yeryüzünün çocukluk çağıdır. Şiirse o el değmemiş güzelliğe çağrıdır. Henüz ilk ergenliğindeki Damla Nurun kitabı bir bahçe;büyüleyen bir bahçe.İçinde sevgi var dostluk var anne var baba var komşuluk var, kardeşlik var, oyun var, mutluluk var, hüzün var, bahçeye dadanan kargayı kovmuyor Damla ; ondan şiirin ve hayatın bilgisini, hikmetini devşiriyo sanki doğayı okumayı birde. Şiir, böylece saf güzelliğin ifadesi oluyor ve usul usul akıyor kalplerimize insan oğlunun kaybettiği o yitik cenneti hatırlatarak.
Dağlarca, o benzersiz kitabı Çocuk ve Allahtaki şiirinde şöyle der:Haydi yazı defterinin en güzel yerini açıp, /içinde güzel bir rüzgarın - / yeni bir oyun gibi gölgesini çizelim, / bütün hatıraların.Damla Nur işte böyle yeni bir oyunun peşinde onun oyuncakları kalem ve kağıt.
Damla Nur, deli eder insanı bu dünya diyor, dünyayı güzellik kurtaracak diyor. Damlanın yüreğindeki şiir için gereken her şey var. Güzel bakıyor güzel görüyor. Yüreğinin ışıltısını kelimelere döküyor
Daha üç yaşındayken yazdığı şiirde Bal ın geçmesi tesadüf değil. Hayatın ballar balına bulmak için şiire baş vuruyor Damla Nur. Ağzımıza bir parmak bal almayıda ihmal etmeyerek.