Pembe Koleksiyon 05
Adam içindeki şiddetli arzuya karşı koyamayarak kıızn ellerini yakalamış, sımsıkı tutyordu. Ona bakarken gözlerinde yanan bir ışık vardı ve kzı, yüzüne vuran ılık nefesini hissedebiliyordu.
Rosina irkilerek adama bakınca gözleri buluştu, doğrudan doğruya ruhuna bakıyor gibiydi. Aynı esnada içinde, sanki adam da onun bakıyormuş gibi huzursuz edici bir his vardı.
Birden korkuya kapıldı. Sanki ona bütün fikirlerini ve duygularını açmış gibiydi. Böyle bir şeye nasıl cesaret ederdi? İç dünyasını anlamaya nasıl kalkıştırdı!
Rosina gözlerini kaçırarak ellerini geri çekmeye çalıştı.
“Beni affedin”, dedi adam. “Bunu yapmak istememiştim… Yaptıklarınız beni hiç ilgilendirmez.” “Kesimlikle ilgilendirmez,” dedi. Rosina, titrek sesle.
“Size yaşamınızın her anında başarılar dilerim, Bayan Clarendon. Siz, hayatın sunduğu bütün güzelliklere layıksınız”. Rosina farkında olmadan bir anda kendini ağlamanın eşiğinde buluverdi. Kendini toparlamak işçin biraz zaman kazandı, sonra onunla yeniden arkadaş olamayı dileyerek adama gülümsemek için döndü. Fakat o gitmişti.