“Bankacılık” denince yakın zamana kadar; içi boşaltılmış, mudileri mağdur edilmiş ve ekonomiye ağır darbeler vurmuş bir sektör akla gelirken, 2001 krizinden sonra hızlı bir toparlanma yaşanmış ve bankalar “güven” kurumları olarak küllerinden yeniden doğmuştur. Yaşanan acı tecrübeler Türk Bankacılık sektöründe köklü değişimler ve hukuki düzenlemeleri beraberinde getirmiştir. Tüm bu yapısal reformlar bankaları daha güçlü hale getirmiş ve birçok finansal kriz bu sayede derin yaralar bırakmadan atlatılabilmiştir.
Zaman değişiyor ve bankacılık da hızla dönüşmeye devam ediyor. Özellikle teknolojik gelişmeler, bankacılıkta, dijital hizmetleri öne çıkarıyor. Klasik bankacılık gün geçtikçe tarihin tozlu sayfalarına gömülüyor. Kuşkusuz hiç de uzak olmayan bir gelecekte teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen yapılar varlığını sürdürebilecektir.
Elinizdeki bu eser, bankacılığın temel kavramları ve kurumlarına ilişkin bir çalışmayı içermektedir. Ülkemizde bankacılık alanında sürece dahil olan başlıca kurumlara değinilerek kurumsal yapının bir fotoğrafı ortaya konulmuştur. Ancak bu yapının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi ve hızlı gelişmelere ayak uydurabilecek bir bünyeye dönüştürülmesi bankacılığın geleceği bakımından önem arz etmektedir.
Bu çalışmanın sonrasında, Bankacılık Suçları adlı yeni bir çalışmaya daha başlamış bulunmaktayız. Çünkü bankacılık sisteminin güçlü olabilmesi için vazgeçilmez bir unsur da etkili bir cezalandırma sistemidir.