Fahreddin er-Râzî sonrasında, dinî ilimlere ve nazarî düşünceye yön veren öncü âlimler kuşağının ilk akla gelenlerinden biri olan Kādî Beyzâvî, hayatının büyük bir kısmını İran’ın Fars bölgesine bağlı Şîraz’da geçirmiştir. Bu dönemde bölgeyi bir Türk hanedanı olan Salgurlular yönetmiştir. Bununla birlikte onu Moğol tarihinden ayrı olarak ele alma imkânı da yoktur. Zira o, ömrünün nispeten daha kısa olan bir kısmında İlhanlı Devleti’nin başşehri Tebriz’de yaşamış, siyasî elitle temas halinde olmuş ve burada vefat etmiştir.
Daha hayatta iken bile Kādî Beyzâvî’nin eserleri Irak, Şam, Mısır, Anadolu ve hatta Hicaz ve Yemen’e ulaşmış, yazdığı eserler çok kısa bir süre içinde birer medrese klasiğine dönüşmüştür. Kādî Beyzâvî tarihten dinî ilimlerin birçok dalına kadar kaleme aldığı metinlerle Osmanlı ilim ve düşünce tarihinde de çok saygın bir konuma sahiptir. Öyle ki tefsir ve kelâm eserleri medrese programlarının asırlarca taşıyıcı metni haline geldiği gibi tefsiri de 1759’dan 1924 yılına kadar yapılan huzur derslerinin aslî kaynağı olmuş, böylece Kādî Beyzâvî, Cumhuriyet’in kurulmasına kadar Osmanlı’da sadece ilim câmiasında değil, siyasetin merkezinde de mümtaz bir yer edinmiştir.
Kādî Beyzâvî’nin hayatına, çevresine, eserlerine, ilim ve düşünce dünyasına ve etkilerine nüfuz etmeyi amaçlayan bu derleme çalışma on iki makaleden oluşmaktadır. Bu kitap, büyük İslâm âlimi Kādî Beyzâvî hakkında yapılmış ilk ve tek monografi olma özelliğini haizdir.