Aleksey N. Tolstoy’un 1923 yılında yazılmış ve pek çok dünya diline çevrilmiş yapıtı Aelita, çağın fizik, astronomi ve tarih görüşlerini sentezleyen bir serüven. Bir Sovyet mucidi ile eski bir Kızılordu neferi, Mars’ta yeni bir uygarlık savaşının içinde buluyorlar kendilerini. Sosyal eşitliği kurma iddiasındaki bir ülkeden gelip ilahi bir ilgi ve korkuyla karşılanıyorlar. “Göklerin Oğullarını” ilahi tahtlarından indiren ilk etken, çökmekte olan eşitsiz Marslı uygarlığının güzel prensesi Aelita’nın aşkı oluyor, ikincisi ise isyan. Yayımlandığından bu yana pek çok kez sinemaya uyarlanmış Aelita, zamanın göreliliği, roket fiziği, Sovyet sistemi gibi temalardan yararlanan yazarın “Batı’nın Çöküşü” teorileriyle tartışması olarak da değerlendirilir.