Cumhuriyet'in kaleleri birer birer düşüyor. Atatürk'ün Cumhuriyeti hasta; Fenerbahçe, Türkiye Cumhuriyeti'nin zapt edilmek istenen kalelerinden sonuncusu. Son Kale Fenerbahçe'nin ele geçirilmesinde televizyonlar, gazeteler, internet siteleri her gün sistematik olarak görev yaptılar. "Masumiyet karinesini" hiçe sayarak kulübü ve başkanını linç etmekten çekinmediler. Tüm Türkiye'yi ortaya atılan bir şike iddiasıyla yönlendirdiler.
Son Kale Fenerbahçe'ye kin besleyenler, başkanından nefret edenler, onun içeriye alınışından sonra hâkimlere, savcılara gidip geçmiş defterleri karıştırarak ihbarlarda bulunanlar, ona dışarıdayken gücü yetmeyenler bugün vicdanları sızlamadan dolaşabiliyorlar.
Son Kale Fenerbahçe, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına kanat germiş, onlarca şehit vermiş, Anadolu'ya silah kaçırmış, işgalci mağrur İngiliz Generali Harrington'un onu yenebilmek için İngiltere'den profesyonel oyuncular getirdiği ama yenemediği destansı bir kulüptür.
Son Kale Fenerbahçe, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Ağustos 1928 günü ziyaretinden sonra anı defterine yazdıklarına layık olmak için hem Cumhuriyet'e, hem de O'na bekçilik eden bir kulüptür.
Bu kitap Fenerbahçe'ye atılmak istenen kir ve çamurun, vurulmak istenen kara lekenin belgeselidir. Bu kitap ona yapılan haksız ve dayanaksız lincin belgeselidir.
Vatanın birer ikişer kaleleri düşerken Son Kale Fenerbahçe onur ve haysiyetini koruyarak küllerinden yeniden doğacaktır. Tıpkı mitolojideki Anka Kuşu'nun her sabah yeniden doğması gibi…