“Bugün çıktım perdesi hiç kapanmayacak bir sahneye.
Üzerime bir rol yüklendi ancak bu rolü ben üstlenmedim,
Hayalbaz kurdu oyunu,
Ben de kukla değil miyim, bozsun diye bekliyorum,
İzleyenim yok, alkış tutanım hiç olmadı.
Sanırım özgürlük nihayetinde böyle ölecek.
Ve mezarına gidecek yüz bulamayacak insanlık.”
Hayalbaz adı verilen yaratıklar Omm ülkesinin yönetimini ele geçirdiğinde, gençler için hayat bir sahneye dönüşür. Yeni bir kitap okumaları, yeni bir şarkı yazmaları, gelişime dair atacakları her adım yasaktır. Ulaşacakları potansiyelden uzaklaştırılan bu gençler hiç bu kadar kendilerine yabancılaşmamışlardır. Nihayetinde o sahnede, hiçbir zaman bitmeyecek bir gösteriyi, hiçbir zaman alkışlamayacak olan halklara sergilerler.
Ve gençler yasaklanırlar.
Kuklalar adı verilen bir topluluğun başkanı olan Amber Edin, yasaklandığı zaman hükümetin onları mahkûm ettiği bir hapishaneye götürüleceğini sanır. Ancak yola çıkarken varacağını düşündüğü o hapishane, aslında çok daha farklıdır.
“Bu ülke ruhu çalınmış bir çocuk mezarıdır. Ve bu ülkede her çocuk ailelerinin ebeveyni olmak zorunda kalır.
Sevgili Amber Edin,
Sen onlardan birisin.”