Depremlerle yeryüzünün şeklinin değişmesi, kıtaların kayması gibi yüzyıllardır süregelen göçlerle de insanların yaşadıkları yerler ve dolayısıyla yaşam biçimleri değişmekte. Sadece göç edenlerin değil, göçü kabul eden topraklardaki insanların da hayatları derinden etkilenmekte. Diller, dinler, renkler hepsi birbirine karışmakta, sınırlar yaşamak için çırpınan insanları durdurmakta zorlanmakta.
Peki coğrafya hakikaten kader midir?
İnsanlar hayatta kalmak için doğdukları toprakları terk edip başka topraklara göç etmek zorunda kaldıklarında kaderlerini de kendileriyle mi taşırlar yoksa göçle birlikte kendi kaderlerini kendileri mi yazmaya başlarlar?