“Düşüncelerini neden kaleme almıyorsun, diye sordu. Ne için? diye cevap verdi özenli bir küçümsemeyle. Altmış saniye doğru düzgün düşünmekten aciz, saçma sapan süslü laflar edenlerle rekabet etmek için mi? Ahlakını polisin, güzel sanatlarını simsarların eline bırakmış geri zekâlı bir orta sınıfın eleştirel bakışına teslim olmak için mi?”
James Joyce’un on beş öyküsünü içeren ilk kitabı Dublinliler, 20.yüzyılın başlarında Dublin ve çevresinde yaşayan orta sınıf İrlandalıların günlük yaşamını konu alıyor. 1905’te tamamlanmasına rağmen dokuz yıl aradan sonra yayımlanabilen bu öykülerde yayıncıları rahatsız eden bir şeyler vardır: Joyce’un olağanüstü bir gerçeklikle aktardığı sıradan hayatların işaret ettiği çöküş, İrlanda’nın hikâyesini okulu kıran çocuklar, rahipler, ayyaş yazıcılar, küçük politikacılarla aktaran usta yazar; okuyucusunu, ölümü dahi sıradan bir hadiseymiş gibi karşılayan insanların dünyasına davet ediyor. Joyce’un eşsiz kaleminden Dublinliler’i, yayıncısıyla yıllar süren çekişmeli mektuplaşmaları ile birlikte yayımlıyoruz.