Abdülehad Nûrî-i Sîvâsî’nin Ebeveyn-i Resûl Risâlesi (İnceleme-Metin)
Hz. Peygamber’in anne-babası ile soyunun imanı ve seçkinliği problemi İslâm literatürü tarihinde müstakil bir tartışma ve anlatı konusudur. Çeşitli entelektüel akımların (Şâfiî-Eş’arî, Hanefî-Maturidî, Şii, Sûfî) ilkelerini dayattığı ebeveynin inancı polemiği -aynı zamanda- fetret ehlinin dini durumu bağlamında ulûhiyetin bilinmesi, Hz. Peygamber’in anne-babasının imanından hareketle nübüvvetin kavranması, Hz. Âdem’e değin nesebinin kökeni zemininde yaratılışın idrak edilmesi gibi uzantılı meselelerle biçimlenir.
Memlük ulemasından Süyûtî’nin risâlelerinde ebeveyn-i Resûl’ün Hanif, mümin ve muvahhid olduğu haber kaynaklı delillerle savunulur, bu müdâfaa şekli sufi kimliğe sahip Osmanlı müellifleri tarafından miras alınır. Zeynî Çelebi Fenârî’den (ö. 926/1520) Yeşilzâde Mehmed Sâlih Efendi’ye (1872-1954) değin 22 eserden müteşekkil Osmanlı ebeveyn-i Resûl edebiyatı -öte yandan- yaratılış kaynağı olan nûr-i Muhammedî’nin Hz. Peygamber’in zürriyetinde yansıması fikrini işleyerek yeni yorum açılımları sunar.
Osmanlı Halvetî şeyhlerinden Abdülehad Nûrî-i Sîvâsî’nin (ö. 1061/1651) Te’dîbü’l-mütemerridîn fî İslâmi’l-ebeveyn adlı Arapça eseri, tüm lehte ve aleyhte delilleri tartışması, kaynak kullanımındaki zenginliği, Kadızâdeliler zihniyetinin argümanlarını çürütmesi, nûr-i Muhammedî’nin zerre-i Muhammedî olarak soyunda tecellî etmesi olgusuna müstakil bölüm ayırması, Ebu Tâlib’in imanı hakkında Şia’ya yakınlaştığı iddialarına cevap vermesi yönüyle ebeveyn-i Resûl risâleleri dizisinde eşsizdir.