Adalet kadınının gözlerinin neden bağlı olduğunu, elindeki kılıçla ne yapmak istediğini, hâkimlerin cübbesinde neden düğme bulunmadığını sordum heyete. Hep siz soracak değilsiniz ya, bir kere de biz soralım dedim. Ancak sorularıma tatmin edici bir cevap alamadım. Sonra hâkimler kendi aralarında fısıldaştılar. Birbirlerinin kulağına bir şeyler söylediler. Topluluk içinde fısıldaşmak çok ayıp diye uyardım onları. Hatırladığım kadarıyla bir yerlerden evrak istediler. Kâğıt kürek işlerini hiç sevmem, ama o kâğıt sayesinde Hâkim Bey özgürlüğümü hediye etti bana. Ey özgürlük, sen ne şeker şeysin böyle! Annemin ben küçükken aldığı üç tekerlekli kırmızı bisikletten sonra hayatımda aldığım en güzel hediyeydi özgürlük. Ama bisikletin tadı ayrıydı. Tek servetimdi o benim.