Sicilya, IX. yüzyıldan başlayarak islâm hakimiyetine girmiş, X. yüzyılda ise mutluluk ve refahın ve islâm kültürü ve sanatının merkezi haline gelmiştir. Bu kültürün ardından Sicilya Kralı olan II. Frederic (1194-1250), 1220de Roma kralı olmuş, Haçlı seferlerine katılmakta tereddüt ettiği için aforoz edilmiş fakat gene de kutlu topraklar için sefere çıkmış, pazarlıkla Kudüs'ün, Beytüllahim'in ve Nasıra'nın kendisine bırakılmasını sağladıktan sonra kendisini Kudüs kralı ilan etmiştir. İslâmiyetten etkilendiği, kültür ve sanata önem verdiği bilinen kral, nefs, ölüm ve evrenin sonsuzluğu gibi birtakım metafizik konulara ilişkin sorularını Mısır, Şam, Irak, Anadolu ve Yemen'deki düşünür ve bilginlere göndermiş, gelen cevapları beğenmeyerek arayışını sürdürmüş, sonunda Endülüs'te bulunan mutasavvıf ve düşünür İbn Sebine dönemim halifesi aracılığıyla ulaşılmış ve sorular onun tarafından cevaplandırılmıştır. II. Frederic aldığı cevaplardan memnun kalmış ve İbn Seb'in'i takdir etmiştir. Kültür tarihinde Sicilya Cevapları adıyla meşhur olan ve Oxford Bodleian Kütüphanesi'nde bulunan bu esere ulaşan değerli bilim ve kültür insanı Şerafettin Yaltkaya Arapça'dan Türkçe'ye tercüme etmiştir. Sicilya Cevapları, Aristo'dan başlayarak felsefe tarihinin en güç ontolojik ve metafizik problemlerini ele alması bakımından önemli bir eser olarak karşımıza çıkmakta.