Emin Çölaşan ve Uğur Dündar'ın Önsözüyle
Talat Atilla, Özal döneminden bu yana bilinmeyen pek çok olayı, yaptığı söyleşilerle birlikte tarihin karanlığından çekip çıkarmış ve bir buket çiçek gibi önümüze getirmiş. Bir gazeteci düşünün, Özal'la röportaj yapmaya giderken polisler kendisini suikastçı zannedip kelepçeyi takmış!.. Tansu Çiller'le makamında kavga etmiş, birbirlerine girmişler... Kenan Evren'i elindeki şemsiye ile korkutmuş... Yandaş basından bir Ankara temsilcisi, kendisini Baykal'a benzettiği için Talat'ı mahkemeye vermiş... Tayyip Erdoğan ona başkalarının yanında, bir gazetenin köşe yazarlığını teklif etmiş... Fatih Altaylı kendisine telefon açıp sitesinde Emin Çölaşan'la yaptığı röportajı kaldırmasını istemiş... Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer, Talat'ı suikastçıların elinden kurtarmış... Satış Unsurları Emin Çölaşan ve Uğur Dündar'ın Önsözleriyle.. Medyada hem iyi gazeteci, hem de "adam gibi adam" olma özelliklerini birarada taşıyan ender isimlerden Talat Atilla'dan muhteşem bir kitap. Tarihin bir dönemine tanıklık eden, şaşırtıcı anılar... Son 20 senenin başka bir pencereden mütevazı bir özeti. Lordlar Kamarası kitabımda Özal'dan Erdoğan'a, Çiller'den Sezer'e kadar onlarca anının bir parçası ben olsam da, aslında gerçek başrol tarihin... Bu kitap biraz da, küçük bir adamı koca dünyaya sığdırmak istemeyenlere karşı itirazın hikâyesidir...