Osmanlının son dönemi ile Cumhuriyetin ilk yıllarındaki bazı olaylara değinen bu kitaptaki yazılar tamamen hayatın içinden konuları içeriyor. Hortumculuktan cami soygunculuğuna, büyücülükten çöpçatanlığa ve aşk intiharlarına, bütçe açıklarından enflasyona ve işçi grevlerine, futboldan boğa güreşine, İstanbul’un ilk ulaşım araçları ve bunların toplumsal konumundan İstanbul’un çöplerine, tarih boyunca gündemden düşmeyen kadın-erkek çekişmelerine kadar birçok konu kitapta yer alıyor. Bu yönüyle bakıldığında kitap, gerek Osmanlının son dönemlerinde, gerekse de Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan ve içinde insan unsurunu da bulunduran bazı olayların bir derlemesi şeklinde oluştu. Bu aşamada Osmanlı dönemi ile Cumhuriyet dönemi olayları arasındaki benzerlikler de dikkati çekiciydi. Esasında bu olayların birbirini takip eder ve benzer şekilde karşımıza çıkması da doğaldı.
Bunun en belirgin nedeni, Osmanlı Devleti diye nitelediğimiz siyasi yapı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birbirinden farklı devletler olmamalarıdır. Hatta şu tespiti de yapmakta fayda vardır. Esasında 11. yüzyılın sonlarına doğru Anadolu’da oluşan ve giderek geniş coğrafyalara yayılan, sonra da biraz kabuğuna çekilen tek bir Türk devletinin varlığından söz edebiliriz.