KAN VE BÜYÜNÜN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BİR DÜNYA...
İNKÂR EDİLMEYİ REDDEDEN BİR İMPARATOR KIZI
Prenses Katerina on altıncı yaş gününden hemen önce Buz Ayısı Tahtı’ndaki meşru hakkından sadece cinsiyeti yüzünden mahrum bırakılır. Mirasını eline geçirmeye kararlı prenses, evlenmesi emredilen yabancı lordu öldürür ve imparatorluğu ele geçirmek için ihtiyacı olan büyük zenginliğin ve gücün peşinde, Laut Besar’ın yemyeşil, tropik adalarına doğru tehlikeli bir deniz yolculuğuna koyulur.
SAF TUTMAK ZORUNDA KALAN BİR PRENS
Küçük bir ada krallığında, Prens Arjun’un cennet gibi hayatı, şeytani bir büyücü evini istila edip halkını katlettiğinde ve Jun’un atalarının kutsal kılıcını çaldığında mahvolur. Kral babası ölen, sarayı ise harap olan Jun, gönülsüzce Laut Besar’ın korsan dolu sularında büyücünün ve sihirli kılıcın peşine düşer.
DÜNYAYI YOK ETMEYİ PLANLAYAN BİR BÜYÜCÜ
Uzun zaman önce Yedi Anahtar diye bilinen güçlü yadigârlar, Yedi Cehennem’in korkunç kötülüklerini kilit altında tutmak için kullanılmıştır. Büyücü Mangku, Jun’un kadim kılıcını ele geçirdiğinde ilk Anahtar'ın sahibi olur ve büyük bir felaketi dünyaya salmak için planlarını gerçekleştirmeye koyulur.
Bu üçünün kaderleri, Laut Besar’ın hukuksuz adalarında iç içe geçtiğinde, insanlığın geleceği büyük bir tehlike altına girer. Eğer büyücü durdurulamazsa dünyanın sonu gelecektir!