Yorgunluğum bıçak sırtına yaslanmış gibi ağır. Kazanmak için çalıştığım ev, araba ve en güzel yatak bile yetmiyor çaresiz bekleyişime.Yıllarca biriktirdiklerim öylece yerinde bense her gün kaybediyorum ve yalnızlığıma gömülüyorum deniz kenarı bir sahil evinde. Radyo bile eskiyi çalmıyor artık ve eskiyince beden ruh çekilmek istiyor gideceği yere.Eşimi geçen yıl solunum yetmezliğinden kaybettim.Doktorlar öyle diyor ama soluyacak bu kadar hava varken ne gerek var ölümü bir sebep olarak belirtmeye...