Daha önce yayımladığımız Sen Buranın Kışındasın (1964-1967) ve İskandil (1968-1969) adlı günlüklerin ardından 1970-1999 yılları arasında yazılmış Daktilo Günlük ile Hulki Aktunç günlükleri sona eriyor.
Bu kitapta da yine ülke sorunlarıyla dolu sancılı günlerin izleri, parlak bir yazarın arayışları öne çıkıyor. Dönemin edebiyat ve sanat çevrelerinin çekişmeleri, yayın dünyasındaki gelişmeler, özellikle Kemal Tahir çevresinde beliren entelektüel oluşum, dönemin politik hatları ve Türkiye Defteri günleri bu son cilde ayrı bir özellik katıyor. Anılar, öyküler, şiirler, desenler ve elbette sıkı dostluklarla yüklü bir kitap Daktilo Günlük.
“Günlükleri birbirine karışmış bir adam”dır Hulki Aktunç. Öyküler, yazılar yazılırken günlükler de evle iş arasında çatallanmış. Evde büyük defterlere, dışarıda cep defterlerine, işyerinde daktilo kâğıtlarına yazılı günlerin bir derlemesi olan kitaba Daktilo Günlük adını yazar vermiş.
Günlük tutmayan bir yazar düşünemiyorum; bu işi yapmamak bir tür “görevden kaçma” gibi geliyor bana; kendine ve okura karşı bir sorum disipliniyle davranmak, günlüğü cayılmaz kılıyor.