Hayatının büyük bir kısmını, kimliğini yeni yeni kaybetmeye başlayan İstanbul'da geçirmiş olan Edebiyat-ı Cedîde döneminin ünlü şairi Cenab Şahabeddin'in eski bir gazetenin sararmış yaprakları arasında unutulup kalmış yazıları, eski İstanbul'u hatırlamak ve anlamak isteyen İstanbul sevdalıları için çok anlamlı. Cenab Şahabeddin'in, kitabın birinci kısmındaki "Ramazan Hasbihalleri" başlıklı makaleleri Anadolu'nun önemli bir kısmı ile İstanbul'un işgal altında bulunduğu bir sırada kaleme alınmış. 1920'de İstanbul'da Ramazan ayı, İstanbul'un geçmişi, şehrin tabiî ve tarihî güzellikleri, bazı dinî ve siyasî konularla I. Dünya Savaşı'nın memlekette açmış olduğu derin yaralar etrafında kaleme alınan bu yazıların hemen her satırında, Cenab Şahabeddin'in zekâ ve ironisini görmek mümkün. İkinci bölümde ise, yazarın çoğu 1922 yılında Peyâm-Sabah gazetesinde yayımlanan Ramazan, oruç, iftar ve bayramlar hakkındaki on üç makalesi yer alıyor.