104 yaşındaki Ona Viktus, içinde pek çok sır barındırdığı, meraklı gözlerden uzak bir yaşam sürmektedir. Ta ki bir gün, Guinness Rekorlar Kitabı’na takıntılı 11 yaşındaki bir çocuk kapısını çalana kadar...
İzci ekibinden seçilerek her cumartesi yaşlı kadına yardım etmesi için gönderilen çocuk, merakı ve hevesi sayesinde zamanla yaşlı kadının ördüğü duvarları aşar ve onunla içten bir ilişki kurar. Üstelik Ona’yı, “En Yaşlı Ehliyetli Şoför” olarak rekorlar kitabına sokmayı kafasına koymuş, kadını da buna ikna etmiştir. Hayatının ikinci yüzyılına adım atmış olan Ona, artık sürprizlere ve ikinci şanslara inanmaktadır.
Ne var ki bir cumartesi çocuk gelmez... Yaşlı kadın, onun da diğer çocuklar gibi olduğunu düşünmeye başlamışken, çocuğun babası Quinn kapıda belirir. Aniden ölen oğlunun başladığı görevi artık o devam ettirecek, yedi cumartesi boyunca Ona’nın kuş yemliklerini doldurup, bahçesini düzenleyecektir. Bir zamanlar ihmal ettiği babalık görevini bu şekilde yerine getirebileceğini ve böylece vicdanını rahatlatabileceğini düşünen Quinn, oğlunun aslında nasıl bir çocuk olduğunu da ziyaretleri sırasında yaşlı Ona’dan öğrenecektir.