“Kendimi en özgür olduğum alan olarak hissettiğim için notlar almaya ve bir şeyler yazmaya başladığımda, ‘Yazmak zamanın ve ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır.’ Cümlesini henüz bir yerlerde okumamıştım. Şimdi ise bunu söyleyen ne kadar doğru söylemiş, iyi ki bir şeyler yazmışım diyorum. Yazdıklarım bir roman ya da öykü özelliği taşımıyor. Buna bağlı olarak belli bir kurgusu ya da kronolojik akışı da yok. Hatta kopuk kopuk oldukları bile söylenebilir. Ancak ortaya çıkan bir şey var: Duygu ve düşüncelerim. İşte şimdi zamanın elinden bir şeyler kurtarmak adına bütün bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.”
Ali Özyurt
“Gezi, nasıl ki bakımsız terk edilmiş bir parktan uğruna can verilen bir direnişin simgesine dönüştüyse, Ali Özyurt’un bu “iç dökümü” de ölümle yaşamın, tutku ile şiirin; vücudunu saran kanser hücrelerine karşı mücadele ile ülkeyi karanlığa sürükleyen bir anlayışa karşı tutum alışın nasıl iç içe geçebildiğini gösteriyor.
Naif ve bir o kadar coşkulu bu anlatı; Cerrahpaşa’dan Taksim Meydanı’na yol alan ve içinden tramvay geçen bir şarkının ezgilerini de barındırıyor.”
Ali Çerkezoğlu