Emile Durkheim ve Karl Marx ile birlikte sosyolojinin kurucuları arasında kabul edilen Max Weber, Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu’nda Marksist diyalektik materyalizm anlayışına karşı çıkmakta ve kapitalist ekonominin yükselişini, Kalvinizmin sıkı çalışmaya ve kişinin dünyevi görevlerini yerine getirmesine yüklediği değerle ilişkilendirmektedir. Max Weber’in bu çalışması, ekonomik ve toplumsal gelişimin tarihinin sadece maddi nedensellik ilişkileri üzerinden okunmasının önüne geçmiş ve kültürel okumanın önünü açmıştır.