Hiç şüphesiz tüm dünyanın ilgilendiği, destanlara, hikâyelere ve araştırmalara konu olan Truva, 19. yüzyılda hazinelerin bulunması ve kaçırılışı ile bir kez daha ilgi odağı olmuştur. Ancak bu süreç daha ziyade eserleri kaçıran Heinrich Schliemann'ın günlükleri, kazı notları, kitapları ve yabancı kaynakların sunduğu belgeler üzerinden ve daha ziyade tek taraflı bakış açısıyla sunulmuş, konunun diğer muhatabı Osmanlı Devleti'ne ait arşiv belgelerinin bu konuda ortaya koyduğu bilgiler araştırmaların çoğunluğunda karşılaştırmalı olarak değerlendirilmemiştir. Oysa Osmanlı belgeleri incelendiğinde ortaya çıkan gerçek, Heinrich Schliemann ve Truva Hazinelerinin kaçırılışına ait yaşananların yeniden değerlendirilmesine ve Osmanlı Devleti'nin hazineleri geri alabilmek için verdiği büyük çabanın gözler önüne serilmesine katkı sağlayacak.