Destan ve masallarla başlayan anlatı geleneğimiz; mesnevilerle , daha sonraları da hikaye ve romanla devam etmiştir. Bu nedenle mesneviler,destanlar ile günümüz romanı ve hikayesi arasında köprü vazifesi görmektedir. Mesnevilerimizin tamamının ele alınıp incelenmesiyle modern hikaye ve romana geçiş basamaklarını tespit etmek mümkün olacaktır.Bu kitapta; meşhur Şeyh-i San’an kıssasının müstakil bir mesnevi olarak işlendiği tek örnek olan Mostarlı Hasan Ziya-i’nin "Kıssa-i Şeyh Abdürrezzak" adlı eserinin metin tespiti ve incelemesi yapılmıştır. Tasavvufi bir özellik taşıyan Şeyh-i San’an kıssası, yıllardır çok sevilerek söylenen "Sarı Gelin" adlı halk hikayesinin ve türküsünün kaynakları arasında da gösterilmektedir. Daha önce tek nüsha "Hasan Ziya-i Divanı"nı gün ışığına çıkaran Müberra Gürgendereli’nin bu çalışması, hakiki aşk yolunun zorluklarıyla aşk uğrunda çekilen eziyetleri dile getirmesi ve Rumeli şairlerinde görülen özellikleri yansıtması bakımından da önem taşımaktadır.