Bir partide bir yabancıyla tanıştın.
Sana benziyor.
Hatta senin adını taşıyor.
Ama o bir yabancı değil.
O bir uyarı.
Evie Porter, bir kızın isteyebileceği her şeye sahipti: mükemmel, sevgi dolu bir erkek arkadaş, beyaz çitlerle çevrelenmiş bahçeli bir ev, havalı bir arkadaş grubu. Tek sorun, Evie Porter diye biri yoktu.
Gizemli patronu Bay Smith tarafından kendisine yeni bir isim ve yer verildiğinde, kasaba ve içindeki insanlar hakkında bilinmesi gereken her şeyi öğrenmişti. Yeni hedefi belliydi: Ryan Sumner. Ryan ve arkadaşlarının dünyasına girmek, Evie için yalnızca bir romantik ilişkinin değil, aynı zamanda bir sınavın başlangıcıydı. Her bir cümle, her bir bakış, Evie’nin gerçek kimliğini ortaya çıkarabilirdi. Ama Evie hata yapamazdı, özellikle de bir önceki işinde yaşananlardan sonra.
Şimdi Evie’nin yapması gereken tek şey, ilk yalanını ustalıkla söylemekti. İlk yalan kazanırdı ama işler hiç de kolay olmayacaktı. Ryan’ın arkadaşları, bu oyunda Evie kadar hırslı ve şüpheciydi. Evie, bir yandan onları etkileyip yeni hayatını inşa ederken, diğer yandan geçmişiyle ilgili karanlık sırların ortaya çıkmaması için savaşmak zorundaydı.
Evie, bu kasabada gerçekten kime güvenebilirdi? Ya da asıl soru: Onlar Evie’ye güvenmeli miydi?
New York Times Çoksatanı
Reese’s Book Club, Ocak 2024 Seçkisi
