Dijital çağda veriye hükmeden, dünyaya hükmeder. Bu nedenle, siber yönetişim için küresel çapta, özellikle büyük güçler arasında bir rekabet bulunmaktadır. İnternetin ötesinde büyük bir savaş var. Aslına bakılırsa bunların hepsi kod politikalarıyla ilgilidir. Temel soru(n): Siber uzayı kim yönetecek? Daha da önemlisi, siber uzay yönetilebilir mi?
Dakikada kaç e-mail gönderilmektedir?
Tüm dünyada kaç tane web-sayfası mevcut?
Deniz altında kaç metre internet kablosu var?
İnternetin gerçek hızı ne kadar?
İnternete bağlanan akıllı araç sayısı ne?
Siber saldırı nedir? Bir saniyede kaç siber saldırı düzenlenmektedir?
Siber güvenlik mümkün mü?
Siber hukuk ne kadar çare olur?
İnsanlar bilgisayarlardan virüs kapabilir mi?
İnsan beyni hecklenebilir mi?
Büyük veri, yapay zeka, blok zinciri ve bulut teknolojileri geleceğimizi nasıl şekillendirecek?
Elinizdeki kitap bütün bu sorulara ve merak ettiğiniz benzer sorulara cevaplar aramaktadır.
Siber uzay, hayatımıza yeni giren, multidisipliner, çok boyutlu ve çok bilinmeyenli bir denklem. Bu denklemi çözmek, anlaşılabilir hale getirmek ve insanların hizmetine sunmak ise, bilimin ve bilim insanlarının görevidir. Siber uzay, büyüklüğü ve derinliği yönüyle bir uzay, insanlığa sağladığı yararlar yönüyle büyük bir teknolojik buluş, beraberinde getirdiği riskler boyutuyla da yakın ve ciddi bir tehdit iken, anarşik yapısıyla da önemli bir küresel yönetişim sorunudur. Giderek dijitalleşen hayatımıza her gün yeni yeni akıllı araçlar girmekte ve bu akıllanma beraberinde siber saldırı ve hacklenmeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Bu nedenle, kısa bir zaman diliminde hayatımızı tüm boyutlarıyla kuşatan bu teknolojiyi karar alıcılar, siyasetçiler, yöneticiler ve tüm bireylerin anlaması ve ona göre davranış geliştirmesi hayati önem taşımaktadır.
