20.yy operalarında; opera süresi kısaltılmış, dekor ve kostüm sadeleştirilerek politik söylem barındıran, toplumsal güncel konular ele alınmıştır. Böylece geleneksel operadaki karakter dağılımını bozar. Örneğin Alban Berg'in Wozzeck'indeki fakir karakterler pasaklı, rahatsız edicidirler. Bunlar, toplumca reddedilmiş, gerçek karmaşa ve zorlukların baskısında ezilmiş fahiş, hırsız ve askerlerdir. Yine Alban Berg'in Lulu adlı operası, doğal insani ahlakı ile ikiyüzlü burjuva ahlakını karşı karşıya getirir ve ahlak kavramını sorgular. Sergei Prokofiev'in Üç Portakal'a Aşk'ı 'insansızlaştırma'yı yeni boyutlara taşımıştır: 'karakterler' kukla bile değil, sadece oyun kartlarıdır. Alfred Schnittke'nin Aptalla Yaşam'ı Sovyetler Birliği'ndeki cinsellik tabusuna ve sistem eleştirisine dayanmaktadır.