Çalışma hayatı, yaşamımızın en önemli parçasını oluşturuyor. Kemal Siyahhan bu yeni romanında çocukluğundan itibaren içinde bulunduğu Sultanhamam’da başarılarının yanı sıra yanılgılarını da saptıyor. Konforlu yaşam ve bu yolla mutluluğa ulaşmaya çalışan yakın çevresinin, işadamlarının ve toplumun evrensel endişelerini su yüzüne çıkarıyor. Hamal, bambaşka bir dünyanın yazılı olmayan kurallarını samimiyetle yansıtan bir roman.
“İlkokul biter bitmez iki yıl mahalledeki bakkala takılıp çıraklık ettim. Sonrasında mahalledeki parça kumaş satan bir mağazada birkaç yıl tezgâhtarlık, ardından babam kulağımdan tuttuğu gibi Sultanhamam’a götürdü beni. ‘Gideceğimiz yer gerçek mekteptir’ dedi. Yıllarca üzerinde bir hırkayla mutlu olmuştu. Fazla malda haram vardır, demişti. On yedi on sekiz yaşındaydım.”