Dinçer Erke 1972 yılında, Almanya’da bir yıllığına grafik sanatlar okumak üzere Türkiye’den ayrıldı.
Fransa’nın 1968 yılı sonrası meydana gelen sosyokültürel imajından etkilenerek, 1973’de Paris’teki Güzel Sanatlar (Beaux-Arts) Akademisi’ne yazıldı. Ardından bu şehirde kalmaya karar verdi. Fransız ressam Michel Kikoine’in oğlu Yankel’in atölyesinde 5 yıl boyunca çalışma fırsatına sahip oldu. Çalışmalarını hali hazırda Paris’te sürdüren ressam Dinçer Erke, Anadolu platolarının büyüklüğünü, Evrensel düşünceyi resmetmek için Dünya, Hayvan ve İnsan arasındaki görüntüleri kostik bir ifadeyle anlatır. Yaşadığı her şeyin Efsanesini ileten, Türkiye’nin Avrupa ile bağlantı kurmak için sürekli çaba sarf ettiği bir zamanda Erke’nin mutlaklık içeren çalışması, anlam kaybına eşlik eden korkuları damgalayan, yırtık tenli, elektrikli bir adamın hissettiği saldırganlığı gösteriyor.
Yaşam karmaşıklığını tanımlar. İnsanın ebedi eşitsizliğindeki gizemi ve hayatta kalma mücadelesi sanatçıya ilhan kaynağı olur ve yönlendirir. Düşüncelerini, tuval üzerine yansıtan sanatçı, kişiliğini şiirde de gösteren çalışmalar içindedir. Avrupa’nın birçok ülkesinde, kendine özgü çalışma tekniği ile yaptığı resimleri sergileme imkânı bulmuş, yurt dışında yaşayan ressamlarımızdandır. Birçok eseri özel koleksiyoncuların resim koleksiyonu arasında bulunmaktadır.
Aslen Niğde’li olan Dinçer Erke hali hazırda Paris’te ikamet etmektedir.