Kanbur
Hamid, "İlhan, Turhan, Tayflar Geçidi, Ruhlar bu dört eser yekdiğerine merbut gibidir. Ve hepsine birden "Kanbur" unvanı verilebilir. Çünkü en mühim müessir odur." demektedir. Bundan dolayı bu eserlerin devamı olan Arziler ile birlikte hepsi "Kanbur" adıyla yayımlanmaktadır. Bu eserleri Hamid'in 1908'den sonra yazdığı son eserleridir. Dili, bütün sadeleşme hareketlerine karşı koyarcasına çok oyunlu ve eskidir. Hamid tıpkı Makber'de Garam'da olduğu gibi günah-ceza, hayat-ölüm, iyi-kötü zıtlıklarını işler. "İnsan için demek ki mükafat-ı layıka, yahut ceza-yı cürm ü hata hep türabda" Biyografik özelliklerin sık sık yer aldığı bu kitaplar onun ömrü boyunca cevaplarını aradığı sorular etrafında dolaştığı gibi, dönemine yönelik göndermelerle doludur. Bu eserlerin ilk ikisi kahramanlarının dünyadaki maceralarını işler, sonrakiler ise ruhlar aleminde geçen herhangi bir dramatik gerilimden uzak konuşmalardan ibarettir. Turhan'ın son sahnesi ve ruhlar aleminde geçen oyunları tiyatro eserinden çok baleyi andırmaktadır. Hamid'in eserlerini sahnelemek için de onların yeniden işlenmesi, opera ve bale olarak yeniden düzenlenmelerini düşünmek uygun olur. Hamid'in fantastik sayılabilecek bu eserlerinden Arziler yer yer bilim-kurgu özellikleri de taşımaktadır.