Pragmatizm, siyaset ve ABD. Bu üç kavram ve olgu hakkında herkesin az ya da çok bir kanaati vardır. Özellikle pragmatizm, siyasetle yan yana gelince her aracı meşru gösteren bir tür Makyavelizm olarak algılanır. Bu algının oluşmasına, özellikle ABD’nin kurulma süreciyle birlikte içerideki siyasal tercihleri, daha sonra ise uluslararası eylemleri sebep olmuştur denilebilir. Dolayısıyla pragmatizm her türlü çıkarın hile ve güç kullanımıyla kovalandığı bir meşruiyet kaynağı olarak bilinir. Öte yandan pragmatizmin eğitim, bilim-teknik, tıp, sinema gibi başka alanlarda etkin bir sonuç alma aracı olduğu muhakkaktır. Fakat onun siyasetle ilişkisi hep sorunlu olarak görülmüştür. Ayrıca yukarıdaki üç olgunun ilişkisi konusunda daha doğru bilgi eksikliği de muhakkaktır. Böyle bir sorun algısı doğrultusunda pragmatizm ve siyaset ilişkisinin ortaya koyulması, söz konusu siyasal tercihlerin altında yatan meşruiyet kaynağının da ortaya koyulması bakımından önemlidir. Öte yandan siyasal eylemlere içkin olan bu meşruiyet kaynağı aynı zamanda bir zihniyet dünyası inşa eder. Buradan hareketle görünen siyasal olaylar üzerinden -kapitalizm, sömürgecilik, soykırımlar, köle ticareti, devrimler, küreselleşme, çevre ve günümüz siyasal olayları- bu ilişki ortaya konmuştur. Bunu yapmak, dünya üzerinde son yüzyılın başat siyasal oyuncusunun (ABD’nin) izini sürmek demekti. Bu da zikredilen büyük siyasal olaylar üzerinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Umarız ki siyasi hayatta ortaya koyduğu eylemler hakkında çok şey bildiğimiz bu oyuncunun -tabii benzer oyuncuların da- meşruiyet kaynağı hakkında da bir bilinç durumu oluşsun.