İki düş-ülke arasında yüzyıllardır süregelen alegorik bir savaş ve ülkeleri birbirinden ayıran, her an köpürmeye namzet bir deniz...
İlan edilmiş ancak belirsizliklere gebe mütereddit bir ateşkes neticesinde çöken durgunluğun özümsenişinin, bir gözlem kulesinin heybetli suskunluğunun seyridir Sirte Kıyısı.
Yayınlandığı yıl Julien Gracq'a reddedeceği Goncourt Ödülü'nü kazandıran bu lirik ve gerçeküstü anlatı, edebiyat otoritelerince İtalyan edebiyatının başyapıtlarından Dino Buzzati'nin Tatar Çölü ile paralel bir okumaya tabi tutulurken; olay örgüsünü buhuruyla kaplayan sessiz atmosfer ve tedirgin bekleyiş; egzotikle sıradanın, uygarla barbarın, duyguyla aklın çelişkisinin "büyülü tarihsel" bir izdüşümünü yaratıyor.