Kaçıyor, kovalıyor, dönüyorduk ama asla kimse kimseye dokunamıyordu.
Aynı anda kaç kişiyi sevebilir insan? Aynı anda kaç kişi ile paylaşabilir kendini? Sınırlar nerede biter, nerede başlar? Sonu görünmeyen bu sisli yollar nereye açılır? Tüm anlamadıklarını, önyargıları, çözdükleri çözemedikleri ile kendini hiç istemediği kalabalık, bir açmazın içinde bulan Kayra’nın da söylediği gibi: “…Bu hikâye bir dönüş hikâyesi değil, bir gidiş hikâyesi de değil. Bu hikâye, bir başlangıç hikâyesi. Bir var olma hikâyesi…”