Martin Heidegger’in “varlığın evi“olarak tanımladığı dil, insan evriminin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Yaklaşık olarak 7000 dilin konuşulduğu günümüz dünyasında, İngilizce en çok konuşulan dil olarak ön plana çıkmaktadır. İngilizce bilmek, hem ekonomik hem de kültürel nedenlerle bir zorunluluk hâlini almıştır. Eğitim sisteminde ilkokuldan üniversiteye kadar zorunlu İngilizce dersinin olduğu ülkemiz, İngilizce bilme oranı açısından dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır. Üstelik toplumda yabancı dil bilmenin önemine dair bir farkındalığın da olduğunu söyleyebiliriz. Bu kitap, kendi başına yabancı dil öğrenmek isteyenlere bu anlamda bir rehber olmak üzere hazırlandı. Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, - dil, kültür ve güç ilişkisi ele alınmış, dilin bir iletişim aracı olmasının yanında diğer önemli fonksiyonlarına değinilmiştir. İkinci bölümde, dil öğrenme metodolojisi üzerine yazarın kendi tecrübeleri ışığında yaptığı tespit ve önerileri bulunmaktadır. Üçüncü bölümde ise farklı alanlarda kariyer sahibi kişilerle dil öğrenme süreçleri üzerine yapılan röportajlar yer almaktadır.