“Din, sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidar için kullanışlıdır.”
– Seneca
Dinler, insanların dünyayı anlamak ve hayatın zorluklarına bir anlam katmak için oluşturduğu mitolojilerdir, bu mitolojiler insanın korkularını ve umutlarını yansıtır ancak bilimsel gerçeklikten uzaktırlar.
Kuran-ı Kerim ağırlıklı olarak ahlak, erdem, fazilet, adalet ve yardımseverlik konularında daha anlaşılır, açık ifadelerle yol gösterici ve rehber olsaydı, dünya daha mı adaletli ve barış içinde olurdu? Belki itiraz edebilirsiniz ancak baktığımız zaman, birkaç Ortadoğu ülkesi hariç dünyanın en yoksul ve sefalet içindeki ülkeleri Müslüman ve bunların liderleri de dünyanın en zenginleri ise ve de Müslüman ülkeler birbirleriyle din yüzünden savaşıyorlarsa, bunda bir yanlışlık yok mu?
Taş devrinde insanların en büyük sorunu beslenme ve barınmaydı. Bugün dünya Müslümanlarının da en büyük sorunu beslenme ve barınma ise, aradan geçen binlerce yılda ne değişmiş? Liderler ve yandaşlar, dini değerleri kullanarak kendi refah seviyelerini yükseltmiş, halkları yok saymışlar. Türkiye’de olduğu gibi!