Çocuk Oyunları El Kitabı
"Okul Öncesi Eğitimde Oyun"
"Bütün dünyada tek güzel çocuk vardır, bütün anneler de ona sahiptir” Çin Atasözü
Çağımız, hareketsiz ve rutinlerle dolu bir yaşamı insana sunmakta, oyun ve eğlenceyi yaşamın dışına itmektedir. Yaratıcılığa imkân vermeyen teknik donanımlar, betonlaşmış çevre, her yere araçla gitme alışkanlığı, yürüyen merdivenler, uzaktan kumandalı araçlar, insanları her geçen gün hareketsizliğe sevk etmektedir. Bu durum çocukları ve gençleri sanıldığından çok etkilemektedir.
Bugün apartman dairelerinde, kalabalık okul ve kreşlerde yaşayan, sınırlı olarak hareket imkânı bulan, zamanın büyük bir kısmını kapalı alanlarda geçiren çocuklar yeterli oyun alanı bulamamaktadırlar. Mevcut oyun alanları ise, doğal materyallerden uzak, zemini yapay çim alanlardır. Çocuk bunlardan dolayı oyuna hasret kalmaktadır. Oyun alanları ile ilgili mevcut sorunların en az seviyeye indirilmesi için kentsel yerleşim planlarında oyun alanlarının arttırılması daha da önemli olmaktadır.
Çocukların oyun içinde çeşitli gelişim ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri ve bu bağlamda, fizyolojik ve sosyal duygusal gelişimlerini tamamlayabilmeleri için özellikle kentsel alanlarda, içinden taşıtların geçmediği ağaçların yoğun olduğu oyun sokaklarının oluşturulması gerekir.
Çocukların, geleceğin sorumluluk sahibi, üretken ve iyi vatandaşları olabilmeleri için aile ve eğitim kurumları işbirliği ile çocuklara iyi organize edilmiş oyun ortamları yaratılması önemlidir.
Bugün hemen hemen bütün dersleri oyun ve drama ile öğretmek mümkündür.
Çünkü çocuk oyun içinde deneyim kazanmakta, taktikler geliştirmekte, düşünüp çözüm yolları üretmekte ve çeşitli kararlar almaktadır. Böylece kazandırılmak istenen değerler, beceriler ve kazanımlar oyunla kolayca edinilebilmektedir.
Oyun içinde daha rahat davranan çocuklar, zayıf ve güçlü yönlerini kavrayarak, yeteneklerini, kişiliğini, bilgi düzeyini daha yalın ve gerçekçi bir şekilde tanırlar.
Eğitim ortamlarında öğrencilerle yaratıcılık becerilerini geliştirebilmek amacıyla oyunun kullanımı vazgeçilmez bir zorunluluktur.
Çocuklar oyunla coşku ve sevinç duygusuna sahip olur. Oyun çocuğun hayatı, canlılığı, dünyayı tanıması, varlığı ve her şeyidir. Oyun çocuğun boş zamanlarını doldurma aracı olarak görülmemelidir.
Oyun kişinin kendisini anlatabildiği en kolay yol ve eğitimin bir parçasıdır.