İktisadi rekabet hakkının dürüstlük ve güven kurallarına aykırı biçimde kullanılması hukuk düzenlerince korunmamış ve çeşitli yaptırımlarla önlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda korunması gereken rekabet hiç şüphesiz meşru ve haklı olan rekabettir. Hukukumuzda haksız rekabet uygulaması önemli bir yere ve ağırlığa sahip olup, esasen TMK. nun 2 nci maddesinin bir yansıması olan haksız rekabet, gerek eylemin tespiti gerekse maddi tazminat hesapları başta olmak üzere bir çok sıkıntılı kurumları bünyesinde barındırmaktadır.
Bende bu çerçevede akademik kaygıdan uzak, öncelikle uygulama birliğine katkıda bulunmak başta olmak üzere, doktrine karar zenginliği sağlamak açısından ulaşılabildiği ölçüde kararları sistematik olarak sunmaya gayret sarf ettim. Öte yandan, karar düzeltme istemi sonucu ilgili Hukuk Dairesi vermiş olduğu karardan dönmüş ise ilgili kararları da işlemeye özen gösterdim. Daha çok karara yer vermek amacı ile kararların yalnızca ilgili bölümlerini, anlam bütünlüğünü de bozmuyorsa kişisel verilerden de arındırılarak ilgili kısma şerh ettim.
Kitaptan beklenen ve istenilen ölçüde yararın sağlanması için konu ile ilgili olarak öncelikle içindekiler kısmına, sonrasında ise dizine bakılmasının faydalı olacağını ifade etmek isterim.
