Türk mizahının en önemli yapı taşlarından birisi Karagöz’dür.
Yaşadığı dönemle ilgili ya da yaşayıp yaşamadığı konusunda kaynaklarda farklı bilgiler yer alsa da Karagöz, özellikle geleneksel Türk tiyatrosu içerisinde zamanla kendine özgü bir yer edinmiştir.
Karagöz, geleneksel Türk tiyatrosu içerisinde yer alan gölge oyunundan mizahın farklı bir türü olan fıkra geleneğine de geçiş yapmasıyla ayrı bir öneme sahiptir. Türk mizahı içerisinde Karagöz’ün fıkra tipi olarak da yer alması onun toplum tarafından ne kadar çok benimsendiğinin önemli bir göstergesidir.
Karagöz’ün geleneksel Türk tiyatrosundaki yeri ve bu yönüyle toplum tarafından kabul görmesi, adı etrafında zamanla fıkraların teşekkül etmesine ya da bazı fıkraların ona bağlanmasına/uyarlanmasına ve böylece bir fıkra tipi olarak da karşımıza çıkmasına zemin hazırlamıştır.
Bu çalışmanın amacı, hayal perdesinden fıkra geleneğine geçiş yapan Karagöz’ün farklı bir yönü olan fıkra tipi özelliğini ortaya çıkarmaktır.
Bu kapsamda mizah çalışmalarında Karagöz’ün fıkra tipi yönünün nasıl ele alındığı, Karagöz etrafında teşekkül eden ya da ona bağlanan fıkraların tespiti ve bu metinlerin ayrıntılı bir incelemesi çalışmanın içeriğini oluşturmaktadır.
Bu çalışmada üç farklı eserden tespit edilen toplam 180 adet Karagöz fıkrasının incelemesi yapılmıştır.
Bu fıkra metinleri de çalışmanın sonunda verilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur.