Leibniz Nouveaux Essais sur l’entendement humain’i [İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Yeni Denemeler], Locke’un An Essay concerning human understanding’ine [İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme] nazire olarak kaleme almıştır. Felsefe ve edebiyat tarihinde, Platon’un adıyla özdeşleşmiş “diyalog” tarzında kaleme aldığı bu eseriyle Leibniz, Locke ile arasında -aslında hiç gerçekleşmemiş- hayalî bir diyalog kurgulamış ve takma adlardan yararlanarak (Locke için Philalèthe, kendisi içinse Théophile) nefis bir felsefî tartışma ortaya koymuştur.
Locke ve Leibniz farklı coğrafyalarda ve farklı dillerde seslendirdikleri düşünceleriyle, empirizm ve rasyonalizm gelenekleri arasında asırlardır süregelen tartışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Söz konusu tartışmaya özgün yaklaşımıyla Leibniz’in, Locke’un görüşlerine topyekûn muhalefet etmediğine, makul bulduğu yanlarını methetmekten çekinmediğine şahit olmak, felsefe tarihindeki keskin kutuplaşmalar yanında, dönem dönem farklı gelenekler arasında diyalog tesis etmiş filozofların oynadığı rolün ne denli önemli olduğunu bize bir kez daha göstermektedir.
Kitabımızda, Leibniz’in ve Locke’un idealar ve dil konusundaki yaklaşımlarını karşılaştırarak incelemeye çalıştık. İncelememize, her iki filozofun denemelerini temel almakla birlikte, gereken yerlerde Leibniz’in başka eserlerinden ve felsefe tarihinde benzer meseleler üzerinde durmuş filozofların düşüncelerinden de yararlandık.