Türk romanı gerçek temsilcisini Servet-i Fünun edebi devresinde bulur. Ondan önceki dönem dilde, konuda, üslupta ve teknikte bir arayışlar devresidir. Tercüme faaliyetleri bu arayışın şekillenmesinde etkin rol oynar. Avrupaî anlamda romancımız Halit Ziya olur. Bu çıkış, başta Mehmet Rauf olmak üzere, edebiyatla uğraşanların dikkatlerini Türk edebiyatına çevirir. Mehmet Rauf’un roman ve hikayelerini konu alan bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Mehmet Rauf’un hayatı ve kişiliği ile ilgili konulara yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci ve en kapsamlı bölümünü Mehmet Rauf’un romancılığı teşkil eder. Üçüncü bölüm, Mehmet Rauf’un hikayeciliğine ayrılmıştır.