Fındık kadar bir ümide tutunup el ele tutuşan iki sevgili; Emek ve Emin.
Birini sevmekle birini kaybetmenin arasında iki arkadaş; Mert ve Nida.
Aynı evde doğan birbiriyle alakası olmayan iki kardeş; Eda ve Seda.
Aynı yollardan geçen farklı insanlardılar...
O gün aynı anda ‘kar tutulması’nın gölgesinde kaldılar.
---
“Umut hiç yok yani,” dedi.
Alaycı bir gülümseme yerleştirmek istedim yüzüme ama yapmadım. “Bilakis umut hep var ama özgür olmak istiyorsan, umut etmeyi bırakmak zorundasın.”