Uzun bir mektup, merhamet istemeyen bir kadın, dalgalı deniz, içli bir itiraf ve “cici kızın” isyanı, derin ve tatlı hazlar, kırık ve tutkulu sevişmeler…
Mehmet Eroğlu, tarzının çok ama çok dışında, başka türlü bir hikâye anlatıyor, yalana dolana, sürüsüyle yeknesaklığa, bulutlu hayata meydan okuyan bir kadını konuşturuyor.
Kıyıdan Uzakta, çarpışmanın novellası, her şey soğuk ve solgunken, yaprak yaprak açılan bir bahar aşkıyla şaşırtıyor.