Başta en bilinenleri, görünmezlik ve zaman yolculuğu olmak üzere, teknolojik olanakların gelecekteki muhtemel sonuçlarını yazarak, olası şeylerle uğraşıyormuş gibi görünen, fakat “bu başınıza gelseydi ne hissederdiniz” sorusuna yanıt bulmaya çalışan ve yapıtlarında asıl olarak insanı ve toplumu odağına koyan bir yazardır H.G.Wells.
Bilimkurgu romanlarıyla tanınsa da neredeyse edebiyatın her dalında birçok eser vermiştir.
Wells’in, bu kitapta bir araya gelen kısa öyküleri de bilimkurgudan ziyade gerçeklik sınırlarını zorlayan, yer yer düş ürünü veya alegorik ama öte yandan ders çıkarılabilecek mesel tadında öykülerdir.
Gerçekçidir, çünkü hayatın küçük ayrıntılarına, bilinmeyene, yerleşmiş değerlere, yaşanmamış eksik anlara; tutkuya, kıskançlık ve intikama; depremler, savaşlar vb gibi felaketlere yoğunlaşarak bilimin, evrenin ve insan medeniyetinin geleceğini sorgulatır.
Sekiz öyküden oluşan Ay Işığı Masalları Engin Süren’in çevirisiyle…