Allah, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs… Allah’ın isimleri…
Bunlar, Allah’ın bizzat kendisinin insanlara öğrettiği isimleridir. Sufiler, bu isimleri öğrenmenin Allah’ı tanımanın mukaddimesi olabileceğini söyler ama şunu da eklerler: Asıl olan ismi olduğu kadar isimlenen Zât’ı tanımaktır.
Bu kitabın yazarı, onlarca yıldır tasavvufi terbiyeyle meşgul olan Tosun Bayrak, tam da bu noktaya dikkat çekiyor: “İnsanlar isimleri biliyor ama isimlerin işaret ettiği Müsemma’yı bilmiyorlar.” Onu dinledikçe, sadece isimleri bilivermek müsemmayı tanımak değilmiş, bunu anlıyoruz.
Bu çalışmayı benzerlerinden ayıran önemli farklardan biri, Esmâü’l-Hüsnâ’nın tasavvufi yorumlarını içermesi. Bu tasavvufi yorumlar sayesinde, isimlerin anlamları şaşırtıcı biçimde zenginleşiyor, derinleşiyor. Dahası, eserin bakış açısı, bu isimlerin birer kelime olmaktan çıkarak nefsin eğitilmesinde nasıl rol alabildiklerini, tasavvufi simyanın elinde nasıl birer iksire dönüşebildiklerini gösteriyor. Ve biz anlıyoruz ki, Esmâ için dilden kalbe, kalpten sırra giden bir yol vardır.
Allah’ın 99 ismi yanında, Peygamber Efendimiz(sav)’in 201 isminin de yer aldığı eser, günümüz okuruna ezeli ve ebedi bir hakikatten bahisler açıyor. Hû…