Türkiye’nin dört bir yanı, ülkenin karanlık köşelerinde sinsice faaliyet gösteren gizli bir örgütün tehdidi altındadır. Tam da bu kritik dönemde, Umay Ülgen adındaki genç ve cesur bir kadının sıra dışı hikâyesi başlar.
Kendini Türklerin kökenini araştırmaya adamış, Gazetecilik bölümü son sınıf öğrencisi olan Umay Ülgen, bir gece rüyasında Işık Ülkesi elçileri tarafından ziyaret edilir ve bu sayede soyunun nereden geldiğini öğrenmiş olur. Fakat felaketlerin ardı arkası kesilmez; çok geçmeden ülke büyük bir depremle sarsılır ama bu sadece bir başlangıçtır. Umay yaşadığı boyutta, her çağda kıran kırana, omuz omuza savaştığı ekipteki arkadaşlarıyla karşılaşır. Ekibin lideri Attila Başkurt ile yüzleştiğinde ise geride bıraktığı yoldaşının ihanete uğramış kırık kalbiyle mücadele edeceğinden habersizdir.
“Özgürsün, Umay kuşu,” dedi. “Ruhun senindir. Sonsuza kadar...”